NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ عَمْرِو
بْنِ السَّرْحِ
وَأَحْمَدُ
بْنُ سَعِيدٍ
الْهَمْدَانِيُّ
قَالَا
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا
ابْنُ
جُرَيْجٍ
عَنْ أَبِي
الزُّبَيْرِ
عَنْ جَابِرِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ
قَالَ أُتِيَ
بِأَبِي
قُحَافَةَ
يَوْمَ
فَتْحِ
مَكَّةَ وَرَأْسُهُ
وَلِحْيَتُهُ
كَالثَّغَامَةِ
بَيَاضًا
فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
غَيِّرُوا
هَذَا
بِشَيْءٍ
وَاجْتَنِبُوا
السَّوَادَ
Câbir b. Abdullah (r.a) demiştir
ki;
"'Mekke fethedildiğ
Ebu Kuhafe getirildi, saçı ve sakalı ak
tavşan gibi bembeyaz idi. Rasûlullah (s.a.v.) "şunu bir şeyle değiştirin,
siyahtan uzak durun (şu beyazlığı siyahın dışında bir renkle boyayınî buyurdu.
İzah:
Müslim, Libas; Nesai
Zinet; İbn Mace, Libas; Ahmed b. Hanbel III, 160, 316, 332;VI-349.
Ebu Kuhâfe: Hz.Ebu
Bekir'in babasıdır. Adı Osman, babası Amir’dir. Mekke fethedildiği gün müslüman
olmuş Hz.Ömer’in halifeliği esnasında H.
14 yılında 99 yaşında vefat etmiştir.Kendisinden Hz. Ebu Bekir ve Hz. Esma
hadis rivayet etmiştir.(aliyyü’l Kari, Mirkatü’l–Mefatih IV–457.)
Hadisin Müslim'deki bir
rivâyelinde. Ebû Kuhâ-IVmn Mekke felni y|j| mK yoksa Mekke ,emj günü mü
getirildiği .şek ile ifade edilmekledir. Ayrıca bu rivayette. Ebû Kuhâ-fe'riin
saçlarının boyanmasının hanımlarına emredüdiği bildirilmekledir.
Ahmet b. Hanbel'in,
Enes (r.a)'dan yaptığı rivayetle bildirildiğine göre; Ebû Kuhâfe'yi. Uz. Ebu
Bekir (r.a} taşıyarak gelirip. Rasûluilah'm huzuruna bırakmış
ve Ebû Kuhâfe müslüman olmuştur.Taberî nin rivayetinde ise.
Ebû Kuhâfe'yi götürüp saçını sakalını kırmızıya boyadıkları ifâde edilmiştir.
Hâdis-i .şerifte, Ebû
Kuhâfe'nin saç ve sakalının beyazlığı '" (segame)ye benzetilmiştir. Bu
kelime (süğâme) seklinde ele okunmaktadır. Aliyü'l - KarTnin ifadesine göre;
Mirak Şah da "süğâme" şeklinde olduğunu söylemiştir. Kamûsüı ise
"seğâni" şeklindedir. Bu kelime yaprağı ve çiçeği bembeyaz olan bir
bitkinin ismidir. Asım Efendi kumus tercemesinde bu kelimeyi, "Ak yavşan1"
diye terecine etmiş, Bûrhan'daki izahın ise "yandık otu" mânâsına
gelecek şekilde tefsir edildiğini söylemiştir. Bu ihtilâfların önemi yoktur.
Meselenin esası. Ebû Kuhâfenin saç ve sakalının bembeyaz olup yaprağı ve çiçeği
kar gibi beyaz oktu bir bitkiye benzetildiğidir.
Bu hâdis-i şerif ağaran
saç ve sakalı boyamanın müslebap olmakla beraber, siyaha boyamanın caiz
olmadığına delâlet çimekledir. Siyaha boyamanın nehyedildiği açık olmakla birlikte
bu nehiy mutlak midir, yoksa bazı hallerde siyaha boyanabilir mi? Bu konudaki
görüşleri 20. bab'da 4212. hâdis'in izahı esnasında vereceğiz. Çünkü o bab,
sırf siyaha boyanma konusundadır.